Sen yağmurun topraktaki kokusu gibi geldin ve geçtin. Zerrelerimde seni hissederken , asıl sevda meğer nasıl da uzakmış bana.
Gece Saçlı Kız (Leyla)
Leyla’m. Gece saçlı sevgilim! Dinle mutmainnemin öyküsünü.
Sen ve ben ayrı değilmişiz. Başka bedenlerin yekvücudu. Baktığım her şey artık sensin bana. Nebâtın ve dahi dağların taşların, ırmakların zikri ‘’Leyla” iken Mevla’nın hükmü kaplamış kâinatı. Leyla’da “Mevla”yı bulmak bu.
Ya Vedud! Besmelenin hayranlığına yetmiş bin yıl temaşa edip yazamayan kalemin hürmetine…
Alemleri sığdırdığın Fatiha’nın hürmetine…
Hiçliğin çokluk olduğu, çokluğun ‘’BİR’’liğe döndüğü ,vahdetin “AŞK”la kavrulduğu makamların; sema eden bulutların, zikreden karıncaların, ebabil kuşlarının hürmetine istedim seni sevgili.
Aynıymışız Berzah’ta. Ben varlıkla yokluğun ârafında salınırken “Leyla” diye, Lahut aleminden seslenir kudsi elbisesiyle aşk, Ceberut’tan Rahman’ın Rahmetiyle şefaat kılar Muhammedi Ruh. Melekut’tan nur yağar üstümüze. Ve sen bilir misin halveti? Masivanın elmas gerdanlığını takıp gelme yalnızlığıma Leyla. Beytullah’ta ettiğim yakarışın hatrına gelme. Ben Mecnun, ben meczup, ben sermest, ben divane… Deryaya doyamazken, bir damla suyla nasıl yetineyim Leyla. Yokluğunla varlık tecelligâhı oldun bana.
Aşkım artarken alevi çoğalınca dumanı azalan ateşler gibi feryadım azaldı.
Ey Hakk! Ey hakikatim, özüm… Varlığımı yokluğunun dirilişiyle ortaya çıkaran Halik! Doldur kalbimin en tenha köşelerini seninle. Öyle doldur ki , ben bile kalmayayım bende.
Sözümü özüme vuslat sırrın ile kavuştur. Dilim susarak , gönlüm haykırarak mana iklimlerinde dolaşsın aşkım
@icreedebiyat sayfamızdan ulaşabilirsiniz.